:::bilirim ben hayatı hayatta acı tadı:::
van edremit uçak kazası
Yıl 1994 29 aralık bir miraç akşamıydı
Göklerden kar yağıyordu
Sanki hep bizim haneye
Bir sessizlik vardı
Dünya biraz daralmıştı o an
O gün miraç gecesiydi oruçluyduk
Akşam ezanının okunmasını bekliyorduk
Televizyonda alt yazılar geçiyordu ki
Ankara Van seferini yapmakta olan uçak kazası yazıyordu
Annem eyvah,eyvah diye ağıtlar yakmaya başladı
Anne ne oldu neden böyle düşünüyorsun dedim
Oğlum içim daralıyoo abini bi aramısın dedi
O zaman cep telefonu yoktu ben yangemi aradım telefonlar kilitlenmişti
Aradım ama ulaşamadım anne sonra ararım dedim
Güney doğudan bi komşunun oğlu askerden teskere almıştı
Anne ben bi gidip hoş geldin diyeyim dedim fazla geç kalma oğlum bak uçak kazası olmuş
Abine ulaşamadık bunu unutma evet anne evet dedim
Ve evden ayrıldım köyün öğretmeni birde önder (ALLAH”rahmet etsin oda şehit oldu)
Öğretmen önder ve ben gittik gelen askere hoş geldin demeye
Oturduk köyden herkes oradaydı
Sanki bir an kan fışkırdı beynime kendime kızmaya başladım
Arkadaşlar uçak kazası olmuş bi haberi olan varmı dedim hayır dediler
Ama ortalıkta bi sessizlik vardı ben radyoyu açtım onlar kapadı tam üç kez
boş ver haberi dediler
Çoktan kar yağmış bizim haneye ve benim haberim yoktu
İnsanlar ağır ağır gitmeye başladılar
Bizde kalktık bizim evin önünde bi insan kalabalığı gördüm
Önder neler oluyo burda acaba bu insan kalabalığı neden dedim
Bilmiyorum şimdi öğreniriz dedi
Amcamın oğlu ve eşi bizim eve doğru ağlayarak gidiyorlardı
Ben hala bilmiyordum hiç aklıma bile gelmiyordu
İşte acının başladığı an
Birde annemi gördümki çeşmenin başında ellerine karları alıp,alıp sıkrak atıyordu
Geel oğul gel ben sana demedimmi abini ara bak o uçakta abinde varmış
O an anneme ne diyeceğimi bilemiyordum
Kafam çok karışıktı
Ve gözlerim dolu dolu
Dokunsalar bendim yıkılacaktı eve koştum televizyonu açtım
Alt yazılar sıcak haberler iyice sıklaşmıştı saniye saniye televizyondan seyrediyorduk
Abimin ismi yaralıların içindeydi dua ediyorduk başka çare yoktu
Ölü sayısı 54 tü iki kişi yoğun bakımdaydı birisi ciddiyetini koruyordu
Birde gördümki ölü sayısı bir arttı abimin ismi yaralıların içinden çıktı
Televizyonu kapadım işte o an sam yeli beynime vurmaya başladı
ne yapacağımı bilemedim
bülbül oldum ve sustum
Yıl 1994 29 aralık bir miraç akşamıydı
Göklerden kar yağıyordu
Sanki hep bizim haneye
Bir sessizlik vardı
Dünya biraz daralmıştı o an
O gün miraç gecesiydi oruçluyduk
Akşam ezanının okunmasını bekliyorduk
Televizyonda alt yazılar geçiyordu ki
Ankara Van seferini yapmakta olan uçak kazası yazıyordu
Annem eyvah,eyvah diye ağıtlar yakmaya başladı
Anne ne oldu neden böyle düşünüyorsun dedim
Oğlum içim daralıyoo abini bi aramısın dedi
O zaman cep telefonu yoktu ben yangemi aradım telefonlar kilitlenmişti
Aradım ama ulaşamadım anne sonra ararım dedim
Güney doğudan bi komşunun oğlu askerden teskere almıştı
Anne ben bi gidip hoş geldin diyeyim dedim fazla geç kalma oğlum bak uçak kazası olmuş
Abine ulaşamadık bunu unutma evet anne evet dedim
Ve evden ayrıldım köyün öğretmeni birde önder (ALLAH”rahmet etsin oda şehit oldu)
Öğretmen önder ve ben gittik gelen askere hoş geldin demeye
Oturduk köyden herkes oradaydı
Sanki bir an kan fışkırdı beynime kendime kızmaya başladım
Arkadaşlar uçak kazası olmuş bi haberi olan varmı dedim hayır dediler
Ama ortalıkta bi sessizlik vardı ben radyoyu açtım onlar kapadı tam üç kez
boş ver haberi dediler
Çoktan kar yağmış bizim haneye ve benim haberim yoktu
İnsanlar ağır ağır gitmeye başladılar
Bizde kalktık bizim evin önünde bi insan kalabalığı gördüm
Önder neler oluyo burda acaba bu insan kalabalığı neden dedim
Bilmiyorum şimdi öğreniriz dedi
Amcamın oğlu ve eşi bizim eve doğru ağlayarak gidiyorlardı
Ben hala bilmiyordum hiç aklıma bile gelmiyordu
İşte acının başladığı an
Birde annemi gördümki çeşmenin başında ellerine karları alıp,alıp sıkrak atıyordu
Geel oğul gel ben sana demedimmi abini ara bak o uçakta abinde varmış
O an anneme ne diyeceğimi bilemiyordum
Kafam çok karışıktı
Ve gözlerim dolu dolu
Dokunsalar bendim yıkılacaktı eve koştum televizyonu açtım
Alt yazılar sıcak haberler iyice sıklaşmıştı saniye saniye televizyondan seyrediyorduk
Abimin ismi yaralıların içindeydi dua ediyorduk başka çare yoktu
Ölü sayısı 54 tü iki kişi yoğun bakımdaydı birisi ciddiyetini koruyordu
Birde gördümki ölü sayısı bir arttı abimin ismi yaralıların içinden çıktı
Televizyonu kapadım işte o an sam yeli beynime vurmaya başladı
ne yapacağımı bilemedim
bülbül oldum ve sustum
BİLİRİM BEN HAYATI HAYATTA ACI TADI
Ben hep bunu bilirim bendeki sensizliği
Sensizliğin yelpaze vurduğu kuytu köşeleri bilirim
BİLİRİM BEN HAYATI HAYATTA ACI TADI
Ben hep bunu bilirim bendeki sensizliği
Saniyeler kıskacınca kıvrandığım karanlık geceleri bilirim
Bülbülsüz gülü viraneyi baykuşsuz zamansız öten horozları bilirim
BİLİRİM BEN HAYATI HAYATTA ACI TADI
Ben hep bunu bilirim ve buğünki ölümü!...
Acının a'sını bilmem seni bilirim
O mutlu bakışların akar sulara bentti bunu bilirim
Zamanı anlayamam yel gibi geçer
29 aralık 1994 miraaç akşamını bilirim
BİLİRİM BEN HAYATI HAYATTA ACI TADI
Ben hep bunu bilirim ve buğünki ölümü!..
Samet TÜRETKEN 1995
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder